Sabancı Holding olarak eşsiz rüyalarımızdan biriydi. Oxford-Cambridge-MIT gibi üniversitelere çocukları gönderebilmek için ailelerin neler çektiğini, döviz transferi için hangi yollara başvurduklarını hep duyuyor, onlar seviyesinde bir üniversite kurmayı hep istiyorduk. Bugün Maslak Kasrı’nın bulunduğu yer ile İzzet Baysal Huzurevi arasındaki büyük arazi o zaman bomboştu. O zamanlar planlama safhasında olan, bugün gerçekleşmiş bulunan Taksim – 4. Levent metrosunun Sabancı Üniversitesi Maslak Kampusu’na kadar olan bölümünün inşaat masraflarını da biz karşılayacaktık. Bütün mesele bu arazinin belli sürede üniversite yapması şartıyla vakfımıza tahsisine kalmıştı. O dönemde YÖK başkanı olan Prof. Dr. İhsan Doğramacı projeyi destekliyordu. Prof Dr. Güngör Uras’la Bilkent Üniversitesi Kampusu’na gittik. Örnek binaları gezdik. Onlardan esinlenerek ön projeler hazırlattık. Zamanın devlet başkanı Orgeneral Kenan Evren’in İstanbul’a gelişlerinden birinde, vaktiyle onun emir astsubaylığını da yapmış olan özel kalem müdürüm Ali Haydar Taşlı kanalıyla randevu alarak yerinde inceledik. Projeyi izah ettik. Ben, vakıf olarak, metroyu Maslak’a getirme dahil yapmaya hazır olduğumuz işleri uzun uzun anlattım. Kenan Evren projeyi çok beğendiğini, ancak bir üniversite kuracak isek bunu Anadolu’da yapmamızın faydalarını anlattı. Ben, bu üniversitede kendi branşlarında dünyada söz sahibi öğretim üyelerinin görev almalarını hedeflediğimizi, eşi ve çocuklarıyla gelecek bu elemanların sosyal yaşam tarzlarının Anadolu şartlarıyla bağdaşamayacağını, örneğin, tenis veya golf oynamaya alışmış bu insanların uçaktan inince bir saatlik bir mesafedeki okullarda eğitim vermeye alıştıklarını, öğrencilerin kültürel ve sosyal ihtiyaçları dahil o gün aklıma ne geldiyse anlattım. Ama bütün çabalarım Kenan Evren’i ikna etmeye yetmedi. “Sen gene de Anadolu’yu düşün” diyerek ayrıldı. Bugün o arazinin bir kısmını gecekondular kapladı. Bir kısmı da kooperatiflere tahsis edildi. Üzerine apartmanlar yapıldı. Daha sonra üniversiteyi mecburiyetten şehre 60 km uzakta kurduk. 1985’in hemen sonrasındaki yıllarda gerçekleşmesini istediğimiz Sabancı Üniversitesi, ancak 1999 yılında öğretime başlayabildi. Maslak Kampusu gerçekleşebilseydi öğrencilerimiz ve öğretim görevlilerimiz İstanbul’un sosyal yaşamından daha iyi istifade edebileceklerdi.