ABOUT TURKISH POLITICAL AND FINANCIAL HISTORY


Değişen ve Gelişen Türkiye

Turkey: Changing and Developing

Türkiye devamlı bir değişim içindedir. Bu değişim bizi her gün daha iyiye götürüyor. Türkiye, her gün biraz daha büyüyor. Türk insanı her gün, bir gün önceye kıyasla daha iyi imkânlara kavuşuyor. Türkiye’de devlet adamının, işadamının, vatandaşın ortak arayışı, daha hızlı büyümeyi, daha hızlı gelişmeyi sağlamaktır. Devlet adamlarımız bunun için çalışıyor. İşadamımız bunun için yatırım ve üretim yapıyor. İşçimiz bunun için çaba gösteriyor. Çocuklarımız bunun için okuyor. Demek ki, devlet olarak, millet olarak Türkiye’nin yarınına, Türkiye’nin yarınının iyi olacağına inanıyoruz, güveniyoruz. Böyle olmasa, fabrikaları ve dükkânları kapatıp, evlere kapanıp, ekonominin batışını beklemekten başka yapacağımız şey kalmazdı. Anne ve babalar çocuklarının büyüdüğünü, geliştiğini, delikanlı olduğunu, gelinlik çağına geldiğini fark edemezmiş. Biz de bu ülkenin içindeki gelişmeleri bazı zamanlar yeterince fark edemeyip, bu gelişmelerin nimetlerini yeterince takdir edemiyoruz. Türkiye’de onar yıllık dönemlerde, beşer yıllık dönemlerde ve hatta her yıl kaydedilen gelişmeleri, insanlarımıza sağlanan imkânları dikkate alırsak, kalkınmamızın, gelişmemizin boyutlarını, bu kalkınmanın, gelişmenin insanlarımıza sağladığı yararları ve Türkiye’nin nereden nereye gittiğini gerçek boyutlarıyla görürüz.

Doğu Anadolu Raporu

EASTERN ANATOLIA REPORT

“Özel Sektör Doğu Anadolu’ya yatırım yapsın. Devlet Doğu Anadolu’ya fabrika kursun.. Böylece hem terör önlenir. Hem göç durur.” Bu çok sık tekrarlanan bir görüş. O kadar çok tekrarlanır oldu ki, hepimiz inanmaya başladık. Ben bir işadamı, bir vatandaş olarak “mevcut şartlarda Doğu Anadolu’da yatırımları teşvik edecek, arttıracak bir sistem geliştirme” işine talip oldum. Ev ödevimi yaptım. Uzmanlarla çalıştım. “Özel sektör ağırlıklı ekonomik ve sosyal kalkınma atılımını başlatıp yürütecek bir teşkilatlanma önerisi” geliştirdim. Benim raporumun esası budur. Kendi ihtisasımı, tecrübelerimi ortaya koyabileceğim, akıl verebileceğim konu budur. Bu raporu hazırlarken Güneydoğu’da olan bitenlerle daha fazla ilgilenmek, izlemek imkânı doğdu. Başka ülkelerde olup biteni öğrendim. İç ve dış bilgileri bir araya getirince ortaya çıkan bir gerçek var: Terör sorununu çözebilmek için, olanı biteni daha iyi anlamaya mecburuz… Bu sadece Türkiye’nin başına gelmiş bir olay değil. Başka ülkeler de benzer sorunlarla karşılaşmış. Sorunu sadece fabrika kurmakla çözmek mümkün değil. Ben bir işadamı olarak burada sorunun bütününün nasıl çözüleceği hakkında reçete yazamam. Ben kendi konumda önerilerimi ortaya koyarım. Ama bir vatandaş olarak, sorunun bütününe ilişkin kişisel teşhislerimi ve değerlendirmelerimi de özet olarak kâğıda dökmek benim sorumluluğum.