Türkiye devamlı bir değişim içindedir. Bu değişim bizi her gün daha iyiye götürüyor. Türkiye, her gün biraz daha büyüyor. Türk insanı her gün, bir gün önceye kıyasla daha iyi imkânlara kavuşuyor. Türkiye’de devlet adamının, işadamının, vatandaşın ortak arayışı, daha hızlı büyümeyi, daha hızlı gelişmeyi sağlamaktır. Devlet adamlarımız bunun için çalışıyor. İşadamımız bunun için yatırım ve üretim yapıyor. İşçimiz bunun için çaba gösteriyor. Çocuklarımız bunun için okuyor. Demek ki, devlet olarak, millet olarak Türkiye’nin yarınına, Türkiye’nin yarınının iyi olacağına inanıyoruz, güveniyoruz. Böyle olmasa, fabrikaları ve dükkânları kapatıp, evlere kapanıp, ekonominin batışını beklemekten başka yapacağımız şey kalmazdı. Anne ve babalar çocuklarının büyüdüğünü, geliştiğini, delikanlı olduğunu, gelinlik çağına geldiğini fark edemezmiş. Biz de bu ülkenin içindeki gelişmeleri bazı zamanlar yeterince fark edemeyip, bu gelişmelerin nimetlerini yeterince takdir edemiyoruz. Türkiye’de onar yıllık dönemlerde, beşer yıllık dönemlerde ve hatta her yıl kaydedilen gelişmeleri, insanlarımıza sağlanan imkânları dikkate alırsak, kalkınmamızın, gelişmemizin boyutlarını, bu kalkınmanın, gelişmenin insanlarımıza sağladığı yararları ve Türkiye’nin nereden nereye gittiğini gerçek boyutlarıyla görürüz.
