Rahmetli Turgut Özal, holdingimizde genel koordinatör olarak çalıştığı dönemden itibaren hep ufkumuzu açmaya, dışa açılmamıza önem verdi. İlk iş olarak holding merkezini Adana’dan İstanbul’a taşımamıza önayak oldu. Gerek başbakanlığı gerekse cumhurbaşkanlığı dönemlerinde de bizi teşvik etmeye, cesaretlendirmeye devam etti. Bir görüşmemizde bana, New York’taki Plaza Oteli’ni grubumuzun satın almasını tavsiye etti. Plaza Oteli 5’inci Cadde ile 59’uncu Sokak’ın kesiştiği bir köşede kendine has mimarisi ve Central Park’a yakınlığıyla, New York’un çok önemli bir binasına sahiptir. “Sakıp Bey, böyle bir yerdeki otelin önünde Türk bayrağının dalgalandığını düşünün” derken çok heyecanlıydı. O günkü konjonktürde grubumuzun lastik entegrasyonuna girdiği, Beksa’yı Duksa’yı kurmaya çalıştığımız bir dönemde bu öneriyi maalesef değerlendiremedik. Bugün yolum ne zaman New York’a düşse otelin önünden mutlaka geçer, hayıflanırım. Şehrin tam göbeğindeki bu oteli alabilmiş olsaydık, Türkiye’den gelecek resmi heyetler dahil, sivil toplum örgütleri, iş dünyası temsilcileri, hatta turistik niyetle gelecek vatanseverler için bulunmaz bir nimet olacaktı. Toplantılar bu otelin salonlarında yapılacaktı. Ve de en önemlisi 5’inci Cadde gibi New York’un en popüler caddesi üzerinde Türk bayrağı dalgalanacaktı.